12 Şubat 2011 Cumartesi

"Hi!" derler bizim orda

İlk sözüm kesinlikle içimden gelen bir "merhaba". Burayı neden işgal ettiğimi henüz tam olarak kestiremiyorum. 2010 yılı haziran ayı itibariyle halkla ilişkiler ve reklamcılık adıyla iletişim fakültelerine yerleştirilen bölümden mezun oldum. Fena bir öğrenci sayılmazdım. Bir süre hiç para almadan çalıştım. Bu arada; o bir süre dediğim süre 4 ay ediyor. Nedenini hala bilemediğim bir sebepten ötürü işi ani bir kararla, 2011'in ilk günlerinde tarihimin tozlanacağını düşündüğüm sayfalarına gönderdim. 
Şimdi evdeyim. İş aramaktan sıkıldığım andan beri mutfaktayım. Deneyebileceğim her tarifi deniyorum. Hayatımı burada paylaşmak istiyorum. Yemekler, düşünceler, kitaplar, müzikler, filmler ler ler ler... Evde oturan bir kadın ne yapıyorsa o işte.
Senelerce sabahın en erken saatlerinde güne başladım ve geç saatlerde bitirdim. Öğrenciydim. Her öğrencinin sahip olabileceği eğlenceli hayatı ben de yaşadım. 
Mezun olunca bu hayatı iş hayatına dönüştürmek istedim ama iş bulamadım. Mutsuz muyum? Bazen evet. Evde oturmak hem iyi hem de kötü. Sinirleniyorum ister istemez. Her sinirlenişte mutfağa atıyorum kendimi. Yemek, pasta, kurabiye, şerbetli tatlı... aklınıza ne gelirse. Saatlerce sinir atıyorum mutfakta. Benim için zor bir durum. İşi olmayan biri okuyorsa şu anda bu yazıyı, eminim bana hak verecektir. Her neyse. Hepinize merhaba.
Beni izlemenizi elbette isterim. Ve yorum bırakmanızı da. Küfretmediğiniz sürece her kelimeniz kabulum.
Beni sevebileceğiniz ümidi ile sevgiler dilerim hepinize.


1 yorum:

  1. Ben de işsizim ama senin gibi pasta börek çörek yapabilme yeteneğim yok :(

    Bu arada blog hayırlı olsun ;)

    YanıtlaSil